"Susuyorum HüzünLerimin Karsisinda"
Hüzünler...
Düşüncelerimin en ağır yolculuğu onlar..
"Hep hakim olurlar bedenime,yüreğimin en can alıcı noktasına yerleşirler.. Zarar verirler düşlerime,umurlarında bile olmaz.. Sadece sıcak nefesini solurlar yüzüme bencilce.."
Hüzünler...
Linç ediyor yüreğimi konuştukça..
Konuştukça, düşlerim karanlıkta yüzer usulca...
"Susacaksın"...
Yutkunacaksın...
Ama konuşmayacaksın…
"Seni ve beni düşlerin ipine asıyorum.. Düş’üp kırılacaksa eğer,bu uğurda kırılıp parçalansın her şey… Şunu bil artık..
"Konuşamıyorum" hüznümün karşısında..
Gözlerimde maziye çalan yaşlar birikti.. Bu nem yavaş yavaş çürütüyor seni ve beni.."
Sana bir kelime daha sunamıyorum..
Boğazıma ilmek ilmek dokunan hep aynı his,aynı hüznün siması ve aynı hüznün bitik yüzü..
Bırak artık..
Bırak ki!
Hüznün girdabında esir kalsın yüreğim ..
"Suskunluğumu" kusmak istiyorum ..
Haykırırcasına bir "suskunluk" içimdeki..
Bağırdıkça ses çıkmıyor, ses çıkmadıkça bağırıyorum..
Gözlerimden birkaç damla daha düşüyor..
Düşüyor...
Düştükçe ölüyor..
Cesetleri ise hala sıcak koynumda..
Baksana..
Dokunsana..
Yeter artık, yeter...!
Konuşsana...!
__________________