İşte gidiyorum bir tanem.
Boşalan şişeleri kumsala,
Göz yaşlarımı denize gömüp gidiyorum.
Bir geceyi daha şafaklara boğup,
Dalgaları kumsala vurup gidiyorum.
Gökyüzünden yıldızları söküp,
Dolunayı
Denize döküp gidiyorum.
Rüzgarın nefesinle sönerken mumlar,
İçimdeki yangını alıp gidiyorum...
İşte gidiyorum sevgilim.
Sevin çocuklar gibi.
Uçurtmalar uçur,
Balonlar sal gökyüzüne.
Şarkılar söyle,dans et.
Bayram et iki gözüm,
Benim matemlerim üstüne.
Bir avuç toprak da sen at,
Yaşama terk ettiğin
Bu enkazın üstüne...
İşte gidiyorum vefasızım.
Mutluluğunu avuçlarına bırakıp,
Özgürlüğünü
Saçlarına takıp gidiyorum.
Gökkuşağını gözlerine,
Hasreti sineme katıp gidiyorum.
Gelme peşim sıra,
Gelme, seni de topraklara yazar
İçimdeki bu anarşist sevda...