GİTTİM
Gidebilmek diyorsun ya,gitmeyi bilmek,onurla,gururla bu aşk bitti diyebilmek gerek diyorsun ya son mektubunda,nasıl da ellerim titriyor zarfın üstünde el yazını görünce,hayalete bakar gibi bakıyorum mektuba.
Okumakla okumamak arası bir çırpınma yaşıyor tüm benliğim,duygularım şimdi nasıl hangi kelimelerle canımı yakacak derken,beynim ne oldu diye sorgulamaya başlamakta.
Sığınağımın en dibinde yaralarımı sarmaya çalışırken,ördüğüm duvarları yok sayıp bu kadar pervasızca içeri gelebilmen mi korkuttu beni.
İçimde binlerce çığlık düş artık yüreğimden diye haykırmakta,pişmanlığın,suçlamaların senin olsun sevgili.
Biliyorum okuyacaksın bu mektubumu çünkü hamle bekliyorsun benden,çünkü sen kadar inatçıyım tanıdın beni.
O zaman neden onurunla bu aşk bitti diye bağıramıyorsun."yeterki onursuz olmasın aşk" diyerek son noktayı koyduğumu sanıyordum.Oysa ki elimizde ki noktalar tükenecek gibi değilmiş ,bunu son mektubunda anladım.
Sen değilmiyidin,aşk bütününü ister,bir ayağın içeride ,bir ayağın dışarıda olamaz diyen.Beni aylarca,yıllarca yargılayıp,sensizliğe mahkum eden.Bir gün azad edip,sonra sensiz olamıyorum diye yakaran sen değilmiydin söyle sevgili. Şimdi gitmek lazım,bu aşktan gidebilmeliyim diyorsun.Ama BİTTİ kelimesini duymak istemiyorsun.
Ben gözyaşlarımı denize bıraktım,benim yerime dalgalar ağlıyor sahiline,hüzünlerimi bir sabahcı kahvesine astım ince belli bardaktaki çay eşliğinde, aşkı rüzgara teslim ettim.Meltem rüzgarı gibi geldin derdin ya hayatıma,aşkımı artık poyrazlarda ara. İnsan kendinden kaçamıyormuş ey yar hoşgeldin acılarıma.
Yine kaderde buluşamamak varmış.şimdi sen geldin,ben bittim.
Ben bu aşktan gidebildim...